YALANI KABUL ETME, YALAN DA SÖYLEME!

Günün birinde ofisime 48 yaşında, saçları kaynakla uzatılmış, burnunda hızma, takma tırnaklı ve daha çok yetişme çağında kızların giydiği ve sadece o yaş grubuna yakışan, üzerinde abartılı bir genç görünme ihtiyacını bağırarak belli eden giysili bir hanım geldi.
Gelen hanım şikayetini “Leyla hanım bütün erkekler yalancı, hayatıma giren bütün erkekler bana yalan söylüyor ve sonunda beni aldatarak beni terkediyorlar. Çok acı çekiyorum” şeklinde ifade etti.
Ben de “siz yalan söylermisiniz” diye sorduğumda (çünkü bizim içimizde yalan varsa, yalan söyleyen kişileri hayatımıza çekeriz) Asla yalan söylemediğini, yalanı hiç de sevmediğini dile getirdi.
Ancak pek de farkında olmadığı fiziksel gerçekliğini kabul etmeyip olmadığı bir gençlik görüntüsünü yaratmaya çalışmıştı. Görüntüde varmış gibi gösterilmeye çalışılan bir genç olma hali yani.
Bunun üzerine “Peki bir erkek size çok genç görünüyorsunuz ya da 35inde görünüyorsunuz dediğinde ne hissediyorsunuz?” diye sordum.
Cevabı: “tabi ki çok mutlu oluyorum, kim olmaz ki” olmuştu. Bu hanım yalan söylemiyor ama yalanı farkında olmadan kabul ediyordu.
Şimdi duruma şöyle bir bakalım; 48 yaşındasınız ve bir erkek size 35 inde görünüyorsun diyecek ve siz bu yalanı gerçek kabul edip mutlu olacaksınız. Bu minicik kompliman niyetine söylenmiş olan sözü gerçek kabul ettiniz, ayrıca hissettiğiniz kocaman bir mutluluk duygusuyla içiniz de “yalan kabul” edilir dosyası açtınız. Artık her türlü sizi mutlu hissettiren yalanlar kabul edilir.
Yalan kabul edilir dosyası bundan sonra önce küçük yalanları daha sonrada büyük yalanları hızla çekmeye ve kabul etmeye başlar.
Siz ilk yalanın yarattığı mutluluğun uyuşturucu etkisiyle daha sonra gelen size zarar verecek olan yalanları da kabul ettiğinizi fark edemeyeceksiniz. Ta ki aldatılıp terk edilene kadar…
Kadınlar güzel sözler duymayı erkeklere göre daha çok seviyorlar, bunda bir sorun yok. Ancak bize söylenenlerin gerçeklerle bir alakası olup olmadığına bakarsak daha mutlu olur daha az hayal kırıklığına uğrarız.
Ayrıca başkalarının bize söyleyeceği iltifatlarla değil de kendimizin farkına vararak güzel özelliklerimizi geliştirerek özgüvenli olduğumuzda başkalarının bize söylediği gerçek sözlerden etkilenir ve keyif alırız. Yalanlarla ve yalan söyleyenlerle de işimiz olmaz.
Güzelliğimizin içerimizdeki özgüvenden ve değerli hissetme duygusunun varlığı ile olduğu bir gerçektir. Bu nedenle kendimizi bu konuda yapılandırmalı ve başkalarından değil, kendi içimizdeki güçten beslenmeliyiz.
KENDİNİZE AŞIK OLMANIZ DİLEĞİYLE…
Leyla Loyan Güçtaş